Zorluk Çıkaran Bir Katılımcıyı Nasıl Yönetebilirsiniz?

“Bu söylediğiniz çok saçma. Bu şekilde düşündüğünüze göre geri zekâlı olmalısınız!”

Daha önceki yazılarımın birinde, kızgın bir dinleyici ile nasıl başa çıkabileceğimizden bahsetmiştim. Bu sefer de açık bir şekilde zorluk çıkaran bir dinleyici karşısında neler yapabileceğimizden bahsedelim.

Sunum veya herhangi bir konuşma yaparken bazen, yukarıdaki kadar ağır olmasa da açık bir şekilde sizi zorlayacak tepkiler alabilirsiniz. Anlattığınız konu ne olursa olsun dinleyicilerinizden bazıları hoşuna gitmeyen bir konuda fikrini beyan ederken, kızgınlığını ve saldırganlığını konudan ziyade sizin şahsınıza yöneltebilir. Böyle bir durum gerçekleştiği anda, olayı büyütmemek ve daha da kötüsü, kontrolü kaybetmemek için ilk birkaç saniye içinde yapmanız ve yapmamanız gereken bazı şeyler var.

Karşınızdan zorlayıcı hatta hakaret içeren bir tepki aldığınızda, konuşmanın desibeli yükselmeye ve ortam hararetlenmeye başladığında ilk hatırlamanız gereken, karşınızdaki kişinin amacının büyük ihtimalle size kontrolü kaybettirmek olduğudur. Hem bağırdığında hem de kelimeleri ile saldırıya geçtiğinde, niyeti sizin duygusal bir tepki vermenize yol açmaktır. Çünkü siz sakin duruşunuzu kaybeder ve sonradan pişman olabileceğiniz duygusal bir tepki verirseniz karşınızdaki kişi eli kuvvetli pozisyona geçecektir.

Kendinizi böyle zor bir durumda bulursanız, her ne kadar kendinizi kontrol etmek biraz çaba gerektirse de asla yüksek sese eşit derecede veya daha yüksek sesle cevap vermeyin. Sizin de sesinizi yükseltmeniz ve fevri davranmanız, iplerin artık sizin elinizde olmadığını gösterir.

Aksine, iki adımdan oluşan bir yöntem ile önce bu durumu kontrol altına alabilir, ardından da sizin istediğiniz yönde ilerlemesini sağlayabilirsiniz:

  1. Sakin olun. Size karşı çıkan kişiyle göz temasınızı kaybetmeden, ölçülü biçimde ve otoriter bir ses tonu ile konuşun. Kontrolün sizde olduğunu göstermek için, kullandığınız ses tonunun mutlaka karşınızdaki kişinin ses tonundan daha alçak olmasına özen gösterin.
  2. Uygun kelimeler ile karşınızdakine bu davranışının kendisine veya başkasına bir fayda sağlamayacağını hatırlatın. Örneğin; “Buradaki amacımız bir konuda uzlaşmak veya deneyimlerimizi paylaşmak. Ama şahsıma yönelttiğiniz bu sözler ile sağlıklı bir iletişim kuramayız ve ortak bir noktada buluşamayız.”

Bu iki maddeyi uygularken amacımız karşımızdaki kişiye bir mesaj vermek. Onun saldırısından çekinmediğimizi ve korkacak bir şeyimiz olmadığını, ama onunla aynı seviyeye de inmeyeceğimizi beyan ediyoruz. Aksi halde biz de yapılan sözlü saldırıya aynı hararetle cevap verirsek, bulunduğumuz ortam bir tartışma veya fikir paylaşım ortamı olmaktan çıkıp, kimin sesisin daha yüksek ve gür çıktığına dair gereksiz bir yarışma ortamına döner.